Iğdır Üniversitesinden Gazze’ye Vicdan Çağrısı: “Kampüsten Gazze’ye” Programında Soykırıma Karşı Tek Yürek

(Erdal Yalçın) Iğdır Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde düzenlenen “Kampüsten Gazze’ye” programında, Filistin halkına destek ve İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü soykırıma karşı güçlü bir dayanışma mesajı verildi.

Iğdır Üniversitesi, Gazze’de yaşanan insanlık dramına dikkat çekmek ve Filistin halkına destek olmak amacıyla “Kampüsten Gazze’ye” adlı anlamlı bir program gerçekleştirdi. İlahiyat Fakültesi Konferans Salonu’nda düzenlenen etkinlik, yoğun katılımla başladı.

Programın açılış konuşmasını İlahiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Karatay yaptı. Karatay konuşmasında, zulme karşı sessiz kalmamanın insanlık görevi olduğunu belirterek,

“Gazze’de ve tüm Filistin’de yıllardır süren zulme dikkat çekmek, mazlum kardeşlerimizin sesi olmak ve Müslümanların birlik olmalarının gerekliliğini hatırlamak için bir araya geldik.” ifadelerini kullandı.

Programda Doç. Dr. Ahmet Kavlak, Filistin meselesinin tarihsel arka planını değinen konferansında Filistin’in geçmişten bugüne yaşadığı süreci anlattı. Kavlak, konuşmasında tarihî örneklerle Filistin halkının misafirperverliğini ve insani duruşunu vurgulayarak,

“İsrail diye bir yer yokken Filistinliler, evlerini Yahudilere açtı. Ancak bugün evlerinden bir kez çıkan Filistinliler bir daha geri dönemedi. Biz kin değil, adalet ve merhamet öğretiriz.” dedi.

Konferansın ardından İlahiyat Fakültesi bahçesinde Kur’an-ı Kerim tilaveti yapıldı, Gazze halkı için dualar edildi. Program, Iğdır Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi, İlim Yayma Cemiyeti, Eğitim-Bir-Sen Üniversite Şubesi, ÜNİAK ve öğrenci kulüplerinin ortak basın açıklamasıyla son buldu.

Açıklamada, Gazze’de yaşanan katliamların insanlık tarihinin en büyük utançlarından biri olduğu belirtilerek şu ifadelere yer verildi:

“Bugün, 1-7 Ekim 2023’teki Aksa Tufanı’nın yıl dönümünde, Gazze’deki kardeşlerimizin sesi olmak için toplandık. Gazze’de her gün çocuklar, kadınlar, yaşlılar hayattan koparılıyor. Gençlik umudun, direnişin ve yarınların adıdır. Biz bu umudu yaşatmak için buradayız.”

Basın açıklamasında, İsrail’in yürüttüğü saldırıların Uluslararası Adalet Divanı ve Birleşmiş Milletler raporlarında soykırım olarak tanımlandığı vurgulanarak, uluslararası topluma sessizliğini bozma çağrısı yapıldı:

“Mescid-i Aksa yalnızca Filistin’in değil, tüm İslam ümmetinin onurudur. Aksa’ya yapılan her saldırı, tüm Müslümanlara yapılmış sayılır. Kudüs’ün işgali, ümmetin kalbinde derin bir yara açmıştır.”

Açıklamanın sonunda tüm katılımcı kurumlar adına şu mesaj verildi:

“Tüm mazlumların yanında, zalimlerin karşısında olmayı sürdüreceğiz. Gazze halkının direnişini destekliyor, İsrail’in işlediği insanlık suçlarının durdurulmasını talep ediyoruz. İslam ülkelerini somut adımlar atmaya, işgalcileri destekleyen ürünleri boykot etmeye davet ediyoruz.”