TUZ MAĞARALARINDA BİLİM KAFE ETKİNLİĞİ YAPILDI
(Erdal Yalçın) Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK), bilginin yalnızca akademik duvarlar içinde kalmaması, toplumun her kesimine ulaşmasının gerekliliğine vurgu yapmayı amaçlayarak anlamlı bir buluşmaya öncülük yaptı.
‘Bilim Kafe’ etkinliği adı ile yapılan etkinlik; 27-28 Haziran tarihlerinde Türkiye’de 150’ye yakın üniversite tarafından eş zamanlı olarak gerçekleştiriliyor.
Bilim kafe etkinliği ilimiz Iğdır’da da, Tuzluca ilçesi Tuz Terapi Merkezinde gerçekleştirildi.
Açılış konuşmasını yapan Dr. Öğretim görevlisi Hakan Bakar, “Bilim yalnızca bilim insanlarının değil, tüm insanlığın ortak mirasıdır. Bu miras paylaşılabildiği, anlaşılabildiği ve gündelik hayatla bağ kurabildiği ölçüde değer kazanır. Bilimin toplumla buluşmasını sağlayan bu tür etkinlikler sadece bilgi paylaşımı değil, aynı zamanda kamusal hakkın inşasında önemli bir kilometre taşıdır. Sorular sormaya, merak etmeğe, araştırmaya ve tartışmaya açık bir toplum ancak böyle mümkündür.” dedi.
Iğdır Üniversitesi tarafından organize edilen etkinliğe Doç. Dr. Aysun Altıkat ve Dr. Öğretim Üyesi Kenan Bulcar konuşmacı olarak katıldı.
Doç. Dr. Altıkat, yıkıcı çevre felaketleri konusunu ele aldı. Özel olarak seçtiği 21 yıkıcı felaket üzerinde bilgilendirici sunum yaptı. İlk olarak eski Rusya Ukrayna’sında Pripyat şehrinde Chernobyl nükleer tesisinde soğutma suyu arızası nedeniyle meydana gelen patlama ve sonrasında yaşananları anlattı.
3 Aralık 1984 yılında Bhopal felaketi olarak tarihe geçen, ABD kökenli Union Carbide firmasının Hindistan’da Bhopal’de kurduğu böcek ilacı üreten fabrikadan 40 ton metil izosiyanal sızıntısının 18.000 kişinin ölümüne, 150.000’den fazla insanın zehirlenmesine neden olduğunu ve çevresel etkilerinin Chernobyl faciasından bile korkunç olduğunu ve Bhopal’in doğal afet bölgesi ilan edildiğini dile getirdi.
Sanayi devrimiyle birlikte bu tür felaketlerin de ardı sıra yaşandığına dikkat çeken Doç. Dr. Altıkat’ın, yıkıcı çevre felaketlerinden derlediği 21 facianın hikayesi dikkatle dinlendi.
Bilim Kafe’de Dr. Öğretim Üyesi Kenan Bulcar tarafından kaya tuzu ile radyasyon takibi mümkün mü? Konulu sunum yapıldı.
Dr. Bulcar konuşmasına tuzun keşfinden, kullanım alanlarından ve insanlık tarihindeki öneminden bahsederek başladı.
Tuzun insanlık tarihindeki yerini daha iyi anlatmak için, yapılan savaşlara, mücadelelere, hayata yansıyan etkilerine değinen Bulcar, “İngiltere’nin Hindistan’da tuz üretimini kontrol altına alması ve yerli halka tuz üretimini yasaklamasının bir sonucu olarak, 1930 yılında Mohandas Gandi, Hindistan’daki İngiliz yönetimini protesto etmek için tuz yürüyüşü gerçekleştirdi. Yine Venedik ve Cenova arasında tuz ticareti ve paylaşımı sebebiyle savaşlar çıkmıştır. Tuz besin ve koruyuculuk özelliğinin dışında savaş sahnelerinde de yerini almıştır. “ dedi.
Bulcar, tuzun bazı toplumlarda para yerine bile kullanıldığını, İbranilerde, Yunanlılarda, Araplarda ve Pers gibi eski uygarlıklarda üstüne yemin edilecek kadar kutsallaştırıldığını, dolayısıyla tuzun manevi öneminin de ön plana çıktığını, ilaç olarak özellikle böcek ısırıklarında kullanım alanının olduğunu da belirtti.
Tuz ve radyasyon takibi konusuyla alakalı bilgilendirme sunumunun ardından, katılımcılara ve bilim kafe etkinliğine emek gösterenlere katılım ve teşekkür belgesi takdimi yapıldı. Tuz mağarasında tertip edilen ikram sunumları sonrası program, devamının temennisi ile sona erdi.